17 Mart 2020 Salı

HALFETİ&ANTEP

Mart 17, 2020 0 Yorumlar

HALFETİ&ANTEP



Merhaba Canlar, bugün sizlerle Güneydoğu bölgesine gideceğiz. Çektiğim resimler ve edindiğim bilgiler ile güzel bir yazı olmasını diliyorum. Hadi Merve bir an önce başla dediğiniz duyar gibiyim 😉
9 kasım 2019 cumartesi Tatilcix acentası ile Antep, Urfa turumuz başlıyordu. Güneydoğu hep görmek istediğim bir bölgeydi. Bu yüzden yine o tatlı heyecan ve keşfetme duygusu ile başlıyordu yolculuk 🚈 Üstelik 1 günde 2 şehir görmek ayrıca haz vericiydi💗.
Gece saat 1 de Kayseri'den Urfa'ya yolculuğumuz başladı. Yolculuğumuz 6 saat sürdü sabah saat 7 ' de gözlerimi açtığımda karşımda öyle güzel öyle berrak bir nehir vardı ki yol yorgunluğum bir anda geçti..

1: HALFETİ (ŞANLIURFA)


 Bu eşsiz nehrin adı Halfeti... Şanlıurfa'nın bir ilçesi de bu adla anılmaktadır. Şimdiler de 3000 yıllık Eski Halfeti ve günümüzde kullanılan Yeni Halfeti diye ayrıldı. Turistik değere sahip olan bu bölgede Nehrin kenarı kafeler ile canlandırılarak ve birçok olanak sunmaktadır.


 Halfeti berrak ve sakinliği ile dikkat çekiyor.💓 Ayrıca sakin derken 2013 yılında "sakin şehir" unvanı aldığını da hatırlatmak gerekiyor. 💁 Tur şefimiz Osman Bey kahvaltı yapacağımız alana doğru bizi götürürken biz Halfeti'nin iki ucunu birbirine bağlayan sallanan asma köprüde fotoğraf çekmekten kendimizi alıkoyamıyorduk.😉

Kahvaltı yaptığımız yerin adı "Beyaz Saray Yalı Restoran" idi.🍳 Kahvaltı mekanında şömine ile ısı sağlanıyordu. Ürünler geldi ama açıkçası çok tatmin edici değildi çünkü kalite olarak iyi değil ve çeşit azdı👎. Bu yüzden kahvaltıyı eleştirebilirim. :) Bu arada çayda çok acıydı 🍵


 Neyse velhasıl kelam Halfeti tekne turu rüyası başlıyordu🙈. Şu kadar söylüyorum Kayseri'den Urfa'ya 6 saat yolu bunun için gelebilirim. Öyle huzur verici ve nehir ile iç içe bir tur oldu ki anlatamam💗💗. Ayrıca nehir içerisinde bulunan batık cami ve yanlarındaki insanların önceden yerleştiği mağara oluşumları birçok tarihi eser tekne kaptanı tarafından sunuluyor ve bizde bu yerleri canlı canlı görüyorduk..🎬🌉


Bir yandan da teknede çalan romantik müzikler ile birçok hazzı bir arada yaşamıştık🎵 


Ardından Halfeti'yi yukardan kuşbakışı gören bir bölgede durduk ve sizin için resimler çektik 📷 Halfeti maceramız burada sonlanmıştı....

 


2: GAZİANTEP



Antep'e geldiğimizde öğlen saat 12.00 civarındaydı⌚. Antep merkezi bizi yoğun bir trafik ile karşıladı. Yolları dar olan bu şehirde ilk mekanımız Tahmis Kahvesiydi. 1635 yılından beri köklü bir geçmişe sahip olan bu mekan Türkmen ağası ve sancak Beyi Mustafa Ağa Bin Yusuf tarafından Mevlevihaneye gelir getirmesi amacıyla yaptırılmıştır. 1901-1903 yıllarında büyük yangına maruz kalmış sonra Şeyh Münip Efendi tarafından yeniden restore edilmiştir. Burada bir kahve molası verdik bu mekanın içerisinde klarnet ve zurna ile küçük bir orkestranın canlı müziğinin tadını çıkardık💃. Bu orkestra gittiğimiz her handa hamamda bizi karşılayacaktı.


 Tur şefimiz Osman Bey'in koordinatörlüğünde Bakırcılar Çarşısına doğru yol aldık👈. Bu çarşıda çok fazla gezme olanağı bulamadım. Bakır işçiliği ile uğraşan sanatkarlar gözüme çarpıyordu. Kakma sanatı ayrıca sedef işçiliği buranın hala devam eden sanatkarlarının elinden çıkıyordu. Bu çarşıda tencereler tavalar hediyelik eşyalar ağırlıklı bir konsept vardı. Ticaretin önemli bir kısmını oluşturuyordu. 


Daha sonra zincirli bedestene doğru yürümeye başladık. Burada daha çok Antep'in muhteşem yemeklerini lezzetlendiren baharatların ve hediyelik ürünlerin satışı vardı🌼🌼. Antep'in halıları kilimleri ve oradaki işlemelerin ağırlıkta olduğu cüzdan çantalar vardı. Buradan anı olarak bir cüzdan aldım gerçekten çok orijinal 😀🎁



Daha sonra başladık Antep'in müzelerini gezmeye her şey merkezde olduğu için ulaşımımız yaya olarak devam ediyordu💪 Hamam müzesine girdik bildiğimiz Antep'in hamamına yazılmış bir türkü dahi mevcut müzesi olmasın mı?🎵 burada Osmanlı kültüründen kalma hamam geleneğini tasvir etmişlerdir. müze içerisinde birçok heykel ve gelin hamamı damat hamamı lohusa hamamı gibi çeşitli kültürler ve yenilen yemekler balmumu heykeli görsel ve yazı yoluyla anlatılıyordu. Müzeye giriş ise öğrenciye ücretsiz💁

Mutfak müzesine geçiş yapmıştık :) burada Antep halkının misafirperverliği ile bize patlıcan ve biber kuru dolması ikram edilmişti:) lezzeti olağanüstüydü :) cam bölmeler arkasında bakır tencereler ve tavalar teşhire sunulmuştu💟😍

 Antep'in lezzetlerine elbette diyecek laf yok sadece fiyatlar biraz pahalı ama o baklava öyle güzel yapılır mı kardeşim ?:) içerisine kaymak ve fıstık koydukları için lezzet dilinizde tavan yapıyor :) antepin lezzet kültürü bize oldukça iyi hitap ediyordu :)


şehrin sokaklarından geçerken mimari olarak taş evler dar sokaklar bizi eşlik ediyordu. Ayrıca Tarihsel yapılar ile görsel şölen tadında bir gezi oldu :)
Şehrin içinde han ve kervansaray tarzı yapılar tarih şehri olmasının hakkını veriyor:)

Tur şefinin talimatı ile restorantlara lokantalara girme imkanımız doğdu. Herkes istediği bölgeye doğru dağıldı. Biz en çok antep katmerini merak ediyorduk😅  Oldukça ünlü bir yere girdik katmer kare şeklinde fıstığın ahengi ile geldi. İçinde ki ilk başta peynir zannetmiştik ama kaymakmış 👍👌fiyatı 30 tl di💲. İki kişi bir katmeri ancak yiyebildik. Katmer hem yemek hem tatlı gibi ağır bir lezzetti :) 




Ardından beyran çorbası içmek için mekan aramaya koyulduk😌. Uzun bir koşuşturma sonrası lezzetli bir beyran içtik beyran içinde kuzu eti barındıran oldukça acı limonlu güzel bir lezzetti. Antep'in beyranı bir başkaymış gerçekten.. 20 tl bir ücret ödeyerek buradan da ayrıldık👏.




Daha sonra başladık Antep kalesini gezmeye... Beyran uğruna çok yorulmuş olsam da bu kaleyi görmeden Kayseri'ye dönemezdim. Bu kalede daha çok milli mücadele yıllarında Antep'in işgali anlatılıyor. Antep'in kahramanı şahin bey ve diğer komutanların heykelleri vardı. Mustafa Kemal ayrıntısıda unutulmamıştır. Antep kuvayı milliye tarafından işgalden kurtarılmıştır. Antep kalesinin üst katında ise Anteb-i seyir adı verilen şehri kuş bakışı gören bir bölge vardı. Burada bazı fotoğraflar çektik 📷Antep kalesinin surlarının pencerelerinin orijinalliğini koruduğunu pek söyleyemem👎 







Buradan Antep Zeugma müzesine geçtik. Buranın giriş ücreti çok pahalı olduğu ve gezmek için kısıtlı bir zamanımız olduğu  için girmedik gezen bir arkadaşımdan fotoğraflarını aldım. 💁


   

Buradan meşhur Güllüoğlu baklavalarına girdik aileme baklavaa aldım ardından Kayseri'nin yolunu tuttuk.Son istasyon Maraş'ta bir dondurma yedik ve ver elini Kayseri... 

genel olarak turumuz huzurlu ve sorunsuz geçti  iki şehirde çok güzeldi . herkese tavsiye ediyorum. Fırsatınız olmuyorsa günü birlik turlarla gidin :)





13 Haziran 2019 Perşembe

LEZZET VE MEDENİYET ŞEHRİ HATAY

Haziran 13, 2019 4 Yorumlar


LEZZET VE MEDENİYET ŞEHRİ HATAY



Sizlerle Türkiye'yi gezeceğiz söz veriyorum. Şimdiki kentimiz bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, lezzetleriyle dünya UNESCO listesine girmiş Antakya yani Hatay şehrimiz olacaktır.
16 Mart 2019 tarihinde zirve etkinlikler vasıtası ile katıldığımız Hatay turumuz çok lezzetli geçti:) Lezzetli derken mutfak konusunda uzman olmasından bahsediyorum:) Yolculuğumuz gece saat 11 buçukta başladı. Geziye kendimizi hazırlamak için uyuduk:) Gece ara sıra kalktım Adana Şehir Hastanesi gözüme çarptı;)

                         1. YÖRESEL HATAY KAHVALTISI

                                                 

Sabah 7 buçuk gibi Antakya'ya geldik. Hatay bizi Yağmurla birlikte karşılaşmıştı. Yağışa aldırış etmeden yöresel kahvaltı için özel bir mekana gittik. Zeytin ve peynir ağırlıklı sofra da zeytin ezmeleri, peynirli içli köfte, toz halinde Türk kahvesi, değişik mezeler ve biber salçası kahvaltının enteresan parçalarıydı:)) Çok tatmin olmadım ama kuymak kaşarlı pide gerçekten çok güzeldi...

2: HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ



Kahvaltıdan sonra rehberimiz Duygu Hanım gezimizi Hatay Arkeolojik müze ile başlattı. 2014 yılında hizmete açılan bu müze Dünyanın en büyük 2. müzesidir. Arkeoloji müzesini gezerken mozaik taşlarının hakim olduğu bir ahenk bizi selamlamaktadır.  Neolitik dönemden Demir Çağının sonuna kadar yerleşilmiş olan höyük kültürleri sergilenmektedir.  o dönemin yapıları müze içerisine inşa edilmiş ve bu yapılarından çıkan buluntular mekan içerisinde teşhir edilmiştir. Modern bir dizayna sahip olan müzeyi gezmek tam 2 saat sürdü. Ayrıca Hatay'da hüküm süren devletlere ait eserler heykeller enteresandı. ☺☺☺         
          
                                                    Müzede bulunan bazı heykeller:

                        
 Hitit devletinin ilk kralı I. Şuppiluliuma             M.S 2. ve 3. y.y'a ait kabartmalı Medusa başı


Çift Aslanlı Sütun Kaidesi

Müze yolculuğumuz Mozaik taşların hakimiyeti ile devam ediyordu.Mozaik Hatay'a özgü yöresel taştır. Müze mozaik zenginliği sayesinde dünya 1. si konumundadır.



                                          

                       Müze yolculuğumuza  en beğendiğim resim ile son vermek istiyorum.


3.HABİBİ NECCAR CAMİSİ



Daha sonra Habib-i Neccar camisinin yolunu tuttuk. Habib-i Neccar Camisi, Antakya'nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilmiştir.   Bugünkü Türkiye sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul edilmektedir. Etrafı medrese odaları ile çevrilidir. Cami avlusunda bulunan şadırvan ise 19. yüzyıl eseridir. Cami ortasında büyük bir avlu içerisinde huzur barındırıyordu.

               
                    Caminin şadırvanı                                     Caminin iç dizaynı

4: ANTAKYA SOKAKLARI VE UZUN ÇARŞI

Sağanak yağışa şemsiyemiz ile karşı koyarak Antakya sokaklarını gezmeye koyulduk. Dar ve küçük sokaklar insanı içine çekiyordu.


Ardından Asi Nehri üzerinden geçip Antakya Uzun Çarşının yolunu tuttuk. Çarşı yöresel Hatay lezzetlerine tat veren baharatlar ve geleneksel Hatay mozaik taşından oluşan hediyelik eşyalar ayrıca enfes lokantaları içinde barındıran tarihi bir eserdir. Şehirde ticaretin merkezi konumunda bulunan Uzun Çarşı, merkez Antakya ilçesinde adeta ticaretin kalbinin attığı yer olarak anılıyor. Mozaik taşlarından yapılan bir kolye Hatay' dan bana hatıra olarak kaldı. ☺☺Yoğun yağmur yağışından dolayı burada çok fazla resim çekemedim.:( 




5: YÖRESEL HATAY LEZZETLERİ 

Uzun Çarşı'da "Asi künefeleri" adlı lokantaya girdik ve önümde 6 çeşit meze tabağı vardı. Ortada zeytin ezmesi, abugannuş, muhammara, yoğurtlama, süzme yoğurt, humus ve acılı ezme gibi mezeler şimdiden gözümüzü doyurmuştu. 



Bu mezelerden sonra enfes bir tepsi kebabı geldi koyunun kaburga etinden hazırlanan kebap özel bir sunumla geldi ve gerçekten hayatımda yediğim en güzel şeydi. Hatay'dan Kayseri'ye 7 saatlik yolu sadece bu kebap için bile gidebilirim.

                                     

 Ardından 2 katli servis tabağı altında mum ile hep sıcak kalmasını sağlayan künefemiz geldi. Peynirin vermiş olduğu tat kadayıfa enfes lezzet katmıştı. Gerçekten o an keyfimi kimse bozamazdı. Hatay'da künefeciler derneği olduğunu da görünce künefe konusunda başka üstün şehir olmayacağını gördüm.



 6: VAKIFLI ERMENİ KÖYÜ


Ardından Vakıflı Ermeni Köyü'ne geldik.  Hatay’ın Samandağ ilçesine 4 km uzaklıkta “Türkiye’nin Tek Ermeni Köyüdür. . Köyün tamamını Ermeni asıllı Türk vatandaşları oluşturmaktadır.    1997 yılında Köy'de geniş restorasyonla Aziz Meryem Ana Kilisesi bugünkü halini aldı. Meryem ana kilisesinin yanında şarap dükkanları görmek enteresandı....



 Vakıfköy Ermeni Mezarlığı köyün başka bir enteresan yönüdür. Mezarlıkta ermeni isimleri görmek, Türkiye'de eşine rastlanmaz bir durumdur.  Hatay bu yönüyle medeniyetler beşiği olmaya aday bir şehirdir.

                                       


Ermeni köyünde  küçük şelaleler ve portakal bahçeleri bizi selamladı. Bu bahçeler turuncunun ahengini yeşil ile birleştiriyordu.
                                           


7: MUSA AĞACI


Ardından Hatay’ın Samandağ ilçesinde ki Musa ağacına doğru yöneldik. Hz. Musa’nın toprağa diktiği asasının ölümsüzlük suyu sayesinde yeşermesiyle büyüdüğüne ve 3 bin yıllık geçmişinin olduğuna inanılan  Musa Ağacı doğal güzelliği ve heybetiyle dikkat çekiyor. Ağacın gövde çapı 7,5 metre, çevresi 21 metre, yüksekliği ise 7 metredir.Burada Hz. Hızır ve Hz. Musa'nın buluştuğuna inanılıyor. 


Ağacın yanında küçük pazar, ab-ı hayat çeşmesi ve mini kafesi ile küçük kasaba havasındadar.

 


8. ÇEVLİK SAHİLİ


Buradaki yolculuğumuzda bittikten sonra Titus Tünelleri ve Beşikli Mağaranın bulunduğu Çevlik Örenyerine doğru yol aldık. Hayatımda ilk kez sahil ve deniz görmenin heyecanı çok başkaydı..❤❤ Sahile indiğimizde bu sonsuz huzur ve sessizliğin hep sürmesini istedim. Akdeniz bizi fırtınalı yağışlı havasında buram buram toprak kokarak selamladı.

9: TİTUS TÜNELLERİ



Titus Tünelleri İ.Ö. 1.’nci yüzyılda yapılmıştır.  Roma imparatoru Vespasian Dağlardan inerek yaşamı tehdit eden sel ve taşkınlardan korunmak amacıyla akıntıların yönünü değiştirecek bir tünelin yapımını emretmiştir.Tünel inşasında Roma lejyonları ve köleler çalışmıştır. 1 380 metre uzunluğu, 7 metre yüksekliği ve 6 metre genişliğiyle dikkatleri çeken ve esirlerin çekiç ve murç yardımıyla dağı oyarak şekillendirdiği tünel, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor..Titus tünellerini yağmurdan dolayı gezemedik.Tünele doğru giderken taş köprü karşıladı bizi...




11:BEŞİKLİ MAĞARA




 Beşikli Mağara, kaya mezarlarının en geniş ve en ünlülerinden olup, içerisinde bölümler halinde on iki mezar vardır. Mezarlar birbirlerinden duvarlar ile ayrılmıştır. Bu taş mezarlar, taş sütunlar ve kemerlerin birbirine bağladığı bölümler halinde olup, yukarıdan aşağıya yine taş merdivenlerle inilmektedir. Kayaların oyulması ile meydana getirilen, yer yer kapıların açıldığı bölümlerdeki sütunlar, sütun başlıkları, kademeler ve üst örtüyü kısmen süsleyen motifler orijinallerine uygun biçimde yapılmıştır.Roma dönemine ait mezarların ise soylu bir yönetici ve ailesine aittir.





12. HARBİYE ŞELALELERİ




Son durağımız Defne ilçesine bağlı Harbiye Şelalelerine gelmiştik. Şelalenin tarihçesi Apollondan kaçıp kurtulmak isteyen Peri kızı defnenin gözyaşlarına bağlanır. İlçe ismini buradan almaktadır☺Burada çok fazla kalamadık ama yinede güzel piknik yeri olduğunu söyleyebilirim.

            


TURUMUZ BİTTİ....

 Kayseri'ye dönüş yolculuğumuz başlamıştı... Tur şefimiz Mehmet Bey şarkılarla yolculuğumuza renk katıyordu. Kayseri'ye tam 7 saatte geldik yolculuk güzeldi. Evet canlar Hatay turumuz yağmurlu ama dolu dolu geçti. Lezzet medeniyetler şehri olan Hatay'ı hepinizin görmesini tavsiye ederim Sevgiyle kalın...❤❤❤☺☺☺☺