29 Aralık 2018 Cumartesi

# Gezelim Görelim

MASALLAR DİYARI ESKİŞEHİR

MASALLAR DİYARI ESKİŞEHİR


Öncelikle merhaba canlar sizlere bugün masallar diyarı ESKİŞEHİR den bahsetmek istiyorum. 38travelin 13 eylül 2018 tarihli turuyla Eskişehiri görme şansım oldu. Gece 1 de çıktık yola yolculuğumuz güzel geçti ama biraz uzundu:) Eskişehire geldiğimizde sabah 8 buçuktu ve güne mükemmel bir kahvaltı ile başladık. Bir tek kuş sütü eksik olan soframızdan kalktık ve şehri gezmeye koyulduk.

1: SAZOVA PARKI


Tur rehberimiz Muhammed Bey gideceğimiz yerler hakkında bize bilgi veriyordu. ilk durağımız Sazova Parkı..
Parka girdiğimizde ilk olarak bir devrim arabası karşıladı bizi ....



Sazova Parkının 4 bölümü vardır:

 a: ETİ Su Altı Dünyası ve Hayvanat Bahçesi

2014 yılında açılan Eti Su altı dünyası 850 metrekarelik alana kurulmuş ve içinde 123 farklı türden toplam 2150 adet balık barındırıyor.  Böyle bir yerin burda olduğunu bilmiyordum. Ve başladık gezmeye.. Anlatılması imkansız yaşanılacak bir yerdi burası..

 Denizin içinde dolaşırken su altı dünyasını bu kadar yakından görmek anlatılmaz. Tepemden kılıç balıkları vatozlar yanımdan adını bilmediğim balık türleri geçiyor.Kuzey Ege, Kızıldeniz, Atlas Okyanusu, Amazon Nehri ve Güney Amerika gölleri gibi bölgelerden çeşitli balık türlerini görebilirsiniz. Bu dünyanın içinde kaybolmuştuk. 







Su altı dünyasının vermiş olduğu şaşkınlık ve mutlulukla 2017 yılında hizmete açılan hayvanat bahçesine doğru ilerledik ve çeşit çeşit hayvanlar vardı.


 Eti Sualtı Dünyası gibi Hayvanat Bahçesini birbirine bağlayan Japon Bahçesi ise Hayvanat bahçesinin kuzey bölümünde yer alıyordu. Bahçede çeşitli peyzaj düzenlemeleri vardır. Kalabalıktan uzaklaşıp kafa dinlemek için güzel bir yerdir.



b. Masal Şatosu

Artık bir an önce masal şatosuna gitmek istiyordum. Sazova Parkının içini gezdiren trene bindik. Tren yolculuğumuza dair resimleri paylaşacağım.:)

Masal şatosu Parkın en çok ilgi çeken bölümüdürMasal şatosuna gelince Alice Harikalar Diyarına gelmiş gibi hissettim. :) 

Tasarım olarak Disneyland'ı andıran Masal Şatosu Türkiye’de bulunan en önemli kule ve tarihi yapılardan izler taşıyor. İstanbul’daki Galata Kulesi ve Antalya’daki ünlü Yivli Minare, Masal Şatosu’nun mimarisine ilham veren yapılardan bazılarıdır.Gerçekten büyük bir işçilik ve özenle yapılmış bir sanat eseri vardı önümüzde... Mavi tonlarının hakim olduğu dış mimari içine çekiyordu. 



Yoğun turist çeken şatonun içine girdik. Giriş katında hediyelik eşya dükkanlarının yanı sıra çocukların ilgisini çekebilecek çeşitli masal kahramanlarının da heykelleri var. Pinokyosundan, nasrettin hocasına, pamuk prensesinden, süpürgeli cadısına kadar herşey vardı.
    

                             
                                                            Masal Şatosu içinden resimler

 Masal şatosunun seyir tepesine çıktığımızda Sazova parkını kuş uçumu görme şansımız oldu.

c. Korsan Gemisi 


Ve Sazova parkındaki son durağımız olan korsan gemisine doğru ilerledik.Yapay göletin yanında bulunan Korsan Gemisi. Atlas Okyanusu’nu aşan gemilerden olan May Flower’ın tasarımına sahiptir.Gemide yoğun bir kalabalık ile karşılaştık. Geminin içine girdik ahşap iç mimarisi vardı. İç güvertesi, kaptan köşkü, mürettebatları, hamakları ve kileri o kadar gerçekçiydi ki! "kaptan hadi gidelim" diyesim geldi :)  

                           






                                                                 korsan gemisi içinden resimler




Sazova parkından ayrılırken bu büyülü yeri hiç unutmayacağıma dair kendime söz verdim ;)

2: MODERN CAM MÜZESİ 

Eskişehir Modern Cam Müzesi 2007 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubunun işbirliği ile oluşturulup  hizmete açılmıştır. Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’nde yerli ve yabancı çok sayıda sanatçının eseri sergilenmektedir. Bu müze ile Eskişehir cam müzesi olan nadir dünya kentleri arasına girerken, müzenin cam işçiliğinin doğduğu Anadolu'nun güzel bir kentinde açılması da ayrı bir önem taşımaktadır.Bazı şeyler gerçekten yetenek istiyor camı eğip büküp şekil verebilmek kaç kişinin harcıdır ki? 

                    


.Atatürk’ün dediği gibi, “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Bu sözün toplumsal yaşamımızda ve şehircilik algılamamızda akıldan çıkarılmaması gereken bir ilke olması diliyorum.


modern cam müzesi resimleri

           3: KURŞUNLU KÜLLİYESİ VE LÜLE TAŞI MÜZESİ    

                                                     

Kurşunlu Külliyesi, 16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir eserdir. Osmanlı Devleti vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından 1517 yılında yapılmıştır. Kurşunlu Külliyesi’nin Mimarı Osmanlıda bilinen ilk mimar olan Acem Ali’dir. Külliye; cami, şadırvan, zâviye, talimhane, harem, imâret, Mevlevî şeyhlerine ait türbe ve iki kervansaraydan oluşmaktadır.





Lüle Taşı Müzesine Kurşunlu Külliyesinin içinden giriliyordu. Lüle taşından yapılan takılar hediyelik eşyalar vardı. Lületaşı dünya üzerinde çıkarıldığı tek bölge olması nedeniyle, Eskişehir’in simgesi haline gelmiş bir madendir. Lületaşı “Eskişehir Taşı” adıyla da anılır. 60 sanatçıya ait 400 civarında eseri bünyesinde bulunduran Lületaşı Müzesi, 2008 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından Kurşunlu Külliyesinde yerli ve yabancı misafirlerin ziyaretine açılmıştır.

(not: Buraya geldiğimizde çok yorulmuştum o yüzden çok fazla resim çekemedim resimlerin bazılarını internetten aldım :( )

4: EL SANATLARI ÇARŞISI VE ODUN PAZARI EVLERİ

Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Eskişehir’in çok önemli bir değeri olan lüle taşının yeniden tüm dünyada etkin tanıtımı ve pazarlanması, ayrıca geleneksel sanatlarımıza emek ve hayat veren lüle taşı ustalarımızın himaye ve teşvik edilmesi için 2005 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından hizmete açılmıştır.  .Çarşı kervansaray tarzında yapılmış, 675 metrekarelik bir alanda yer almaktadır. Geleneksel mimari unsurları da içinde barındıran bir yapıdır.Zemin ve birinci kat olmak üzere iki kattan oluşan Atlı Han, içinde lületaşı, gümüş, toprak kap ve cam atölyelerinin,  dükkanlarının  bulunduğu  geleneksel el sanatları ürünlerinin teşhir ve satışının yapıldığı bir çarşıdır. Ortada kocaman avlusu vardı. 

                                     

Çarşının içine girdiğimde etkileyici bir kalabalık ve 25 dükkân vardı. Dükkânları tek tek gezme olanağımız olmasa da birçoğuna girdik. Küçük bir hatıra niteliğinde bir lületaşı kolyesi ve magnet aldım.  . 

                                  

Odun pazarı evlerini görmeden Kayseriye dönemezdim. Tarih kokan Ahşap evler şehrin mimarisini canlandırıyordu.Ayrıca Eskişehir’in helvaları ve çiböreği meşhurmuş. Çiböreği yemesem de Kayseriye götürmek için leblebi tozundan yapılan bir helva aldım cidden tadı çok güzeldi. 

5: BALMUMU HEYKELİ MÜZESİ

Eskişehir’e Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşan büyük katkılar sağlamıştır. Bunlardan biride Balmumu heykeli müzesidir.. Bu müzeye girmek için uzun bir kuyruk bekledik. Türkiye’deki ilk örneği olan “Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi”nde,  tarihi kişiler ile yerli ve yabancı ünlü 160 kişinin heykeli yer almaktadır. 
Müze 5 farklı bölümden oluşuyor: 

İlk bölümün adı KURTULUŞ:

Kurtuluş Savaşı işlenen heykellerde Gazi Mustafa Kemal ve ailesi bizi karşılıyordu.  O kadar etkilendim ki yasak olmasına rağmen heykele dokundum o kadar gerçekçiydi ki anlatamam. Hemen ardından Osmanlı Padişahları ve Cumhuriyet devlet adamlarının heykeli ile ilk bölüm bitiyor.Resimler aşağıdadır:

                         
 


İkinci Bölüm: Salon B” olarak adlandırılıyor. Bu bölüm aslında müzenin en popüler bölümü. Yeşilçam oyuncuları, değerli sanatçılarımız, dünya liderleri, bilim adamları, ve oyuncularımız bizi karşılıyor.Şener Şen, Beyazıd Öztürk, Kemal Sunal, Adile Naşit, Einstein,Barış Manço,bu isimlerden sadece bir kaç tanesidir. Resimler aşağıdadır:


                       



                       
                      



Üçüncü Bölüm “Salon C‘de Alparslan, Seyit Battal Gazi, Nasreddin Hoca, Yunus Emre gibi tarihi karakterlerin balmumu heykellerini görebiliyorsunuz. Bu heykeller camekan bölümlerde sergileniyor.

                      

Dördüncü Bölüm Salon D‘ye geçiyoruz. Burada; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Turgut Özal, gibi siyaset adamlarının yanı sıra günümüzün birçok ünlü politikacısı da yer almakta.

 


Müzenin son bölümü ise Salon E ise; Eğitim, Anılar ve Ödüller bölümü olarak adlandırılmaktadır. Bu bölümde Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ait çeşitli ödüller ve kendisinin 2 adet balmumu heykeli ve müzeye ait hediyelik eşyaların satıldığı küçük bir dükkan yer almaktadır. 

Ancak heykellerin birçoğu aslına çok benzerken bazıları da alakasız gözükmektedir.  Müzenin bazı yerlerinde ücretli resim çekimi vardı bu ücret hayır kurumuna bağışlanıyormuş. 

6: PORSUK ÇAYI



Bal mumu heykeli müzesinin etkisini içimde hissederek eskişehir denince akla gelen Porsuk Çayına ilerledik. Şehrin ortasından akan bir nehir ve içinde feribotlarla kayıklarla geziliyordu.Porsuk Çayının aktığı alan halk arasında "ADALAR" olarak anılıyor. Sakarya Irmağı’nın en uzun kolu olan Porsuk çayında her 500 metrede farklı renkte köprüler karşımıza çıkıyor. Ve her köprünün başında bir heykel vardı. Açıkçası bu kadar çok heykel olmasını doğru bulmamakla birlikte yinede saygı duydum.
Porsuk çayının yanındaki yeşilliğe çekirdek çitleyen bir adam heykeli vardı. Yalnız bu adamın kafası eşekti çok ince bir mesaj veriliyordu.
                       
 Porsuk çayının içinde feribota bindik nehri hızlı bir turladık. :)Anadolu topraklarında bu gibi bir tur yapmak insana kısa süreli de olsa bir keyif veriyor bence. Nehrin içinin çok temiz olduğunu söyleyemeyeceğim ancak bu kadar kalabalığa yine iyi diye düşündüm. Porsuk Çayının bulunduğu bölgede cidden adım atacak yer yoktu.

 Şehrin alt yapısı zayıftı Tramvay kaldırımın hemen yanından geçiyor korumalıklar dahi konulmamıştı. Eskişehir batıyı temsil eden bir şehir hayat çok hızlı akıyor ancak yine de güzel işleyen bir sistem vardı...

8 yorum:

  1. Dolu dolu güzel bir gezi olmuş sefanız olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 gün içinde hızlı hızlı gezdik :) teşekkür ederim

      Sil
  2. Merhaba blogunuzu ziyarete geldim, çok güzel, çok beğendim. İadei ziyarete beklerim.:)
    bu arada gezi de çok süper.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim böyle nazik bi teklifi geri çeviremem tabiki geleceğim :)

      Sil
  3. Yüreğine sağlık..Yeni geziler ve yeni yazılar bekliyoruz..

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar bazı kısımlara değineceğim.Sazova Park'ında görmüş olduğunuz araba Devrim Arabası değil Anadol marka bir arabadır.Oradaki amacı ise Tek elle o arabayı kaldırabilmenizdir.Fizik kuralları içerisinde kaldırıyorsunuz tabii.Yoksa araba çok ağır.İkinici orada yine Minia Turk vardı.İnşallah orayı gezmişsinizdir.Uzay Evi'nin hemen yanında.Devrim Arabası ise Tülomsaş'tadır.Tramvay kısmına gelince buradaki insanların o korkuluklara ihtiyacı yok.Sonuçta hepsi kendini bilen kişiler.Önemli olan o korkulukların orada olmadan hizmet verilmesi.Gelişmiş olan şehirlerde özellikle Avrupa'da Eskişehir'in aynısı var.Boşuna Avrupa Şehri denmiyor buraya.Son olarak Eskişehir'in gezilecek daha bir çok yeri var.Şellale Park Kent Park ve Türkiye'de olan yapay plaj.Gayet temizdir.Aile yeride ayrıdır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aydınlatıcı bilgiler ötürü teşekkür ediyorum.. Günübirlik bir tur olduğu için ancak bu kadar gezme olanğımız oldu :) avrupa şehri gibi olduğuna katılıyorum ama yinede anadolu havası geliyor :) inşallah eskişehiri tekrar görürüm ve dediğiniz yerleride gezerim :)

      Sil