Bir Mülakat Macerası

Bir mülakat macerası
Sonu biraz hüzünlü bitsede sizlere mülakat maceramdan bahsetmek istiyorum. Mülakat listeleri açıklandığında heyecanım o zaman başlamıştı. Ondan sonra 5 günlük süre içinde tarih bölümü için gerekli gördüğüm şeylere baktım. Paelografya olsun yakın çağ ile ilgili konular olsun... Bu 5 günlük süre oldukça sancılı ve heyecanlı geçti. Sonuçta mülakata girecegim yer Türkiyenin sayılı üniversitelerinden sayılı hocalarının karşısında kendini ifade etmek zordu. Velhasıl kelam mülakat günü geldi sabah saat 9 da koştur koştur edebiyat fakültesine geldim. Ardından gülbadi hoca Mülakata girecekleri odaya topladı. Yanında gökhan hoca ve yahya hocada vardı. Bize herkesin hakkına göre puan alacağını söyleyip içimizi rahatlattı. Evet en zor kısıma sıra gelmişti odadan dışarü çıktık sıranın kendimize gelmesine bekliyorduk. Odadan her çıkan arkadaş biraz terlemiş biraz rahatlamış bi haldeydi sorular ise beklediğimden zor yerlerden geliyordu. Mülakat arkadaşlarımın 2 si öğretmen 1 i okul müdürüydü diğerleri öğrenciydi. Sıra bana geldi içeri girdim heyecandan sandalyeye oturmadım hoca buyur dedi oturdum. Gülbadi hoca hadi merve bizi şaşırt dedi . Kendimi tanıttım ardından Gökhan hoca I. Dünya savaşından sonra orta doğuda genel durumu sordu. Çok heyecanlı olduğum için kısmen cevaplayabildim. Ardından mülakati kaybetme sebebim olan Gülbadi hocanın sorusu geldi. Balfour denklarasyonu nedir? Sahi neydi balfour kaderimi değiştiren bu soruyu hatırlayamadım biraz mırın kırın ettim. Ardından paleografya( osmanlıca metin) okumami istediler söyledikleri yeri hatasız okudum. Ardından Yahya hoca Osmanlı-Rus Osmanlı-İngiliz ilişkilerini sordu heyecanım gittikçe arttı ve yenildim. Hayatta kaybetmekte var kazanmakta hayat bize başka hangi rotalar çizecek bilemiyorum.
Arkadaşlar bu yazımda sizlere hepimizin merak ettiği mülakat torpilmi sorusuna erciyes üniversitesi tarih bölümü için böyle bir torpil olmadığını söylemek için ve sizleri bilgilendirmek için yazdım. Sevgiyle esen kalın..:)