KAPUZBAŞI ŞELALELERİ-SULTAN SAZLIĞI

KAPUZBAŞI ŞELALELERİ-SULTAN SAZLIĞI

Evet canlar uzun zaman sonra karşınızdayım :) Bomba gibi geldim. Sizleri bugün Kayseri-Adana-Aksaray şehirlerinin ortak noktası olan dünyanın 2. büyük şelalesi olan ve Kayserinin karadenizi olarak geçen Kapuzbaşını gezdireceğim ardından yine görülmeye değer 300 civarı kuş türünü içinde barındıran Sultan Sazlığına götüreceğim. Sadece bunlarla sınırlı değil elbette, ara ara gördüğümüz yerler seyrinize iştirak edecek. Bu geziye 14 Nisan 2018 tarihinde Zirve Etkinliklerin yapmış olduğu turla katılma fırsatı buldum. Çok uzatmadan başlayayım.

1: Yoldan manzaralar

Uzun meşakketli bir yol geçiriyorduk, geçtiğimiz uçurum kenarları ve seyrine doyum olmayan yüksek dağlar yolculuğumuza renk katıyordu. Korkmadım desem yalan olur :) Tur şefimiz Mehmet Beye hani daha gelmedik mi diyorum oda bana son 40 km son 30 km diyerek yol hakkında bilgi veriyordu. Bu sırada yoldan bazı yerleri sizin için resmettim. Mesela uzun zamantı ırmağı, mavi bir gölü, tahta köprüyle geçilen bir şelaleyi ve uzun yüksek dağları sizin için paylaşacağım. Yolculuk ayrı bir keyifti  :)

2: Kapuzbaşı köyü

Açıkca söyleyim kapuzbaşı içinde bir köy olduğunu düşünmüyordum. Burayı turistik bir yer olarak düşünen ben; köy halkının kapuzbaşı ile olan yakınlığını görünce şaşırdım kaldım. Hatta turumuzun özel alabalık menüsünü bile bir köy sakininin balkonunda yedik. Kapuzbaşı köy halkının, orta yaş bölümünde bir sıkıntı görmedim. Ancak tur şefimiz Mehmet Bey genç kesime dikkat etmemizi söyledi.Tabiri Caizse Arizona Kertenkeleleri olarak geçen bu gençler; altlarında ucuz motosikletleri ile gelen turistleri korkutup değişik davranıyorlardı. Köyün içinde her türlü hayvana rastlamak mümkün keçi, eşek, köpek, koyun, inek bunlardan sadece bazıları.. :)Köy halkı (sözüm meçlisten dışarı )ilk kez yerli turist görmüş gibi bakmasa iyiydi.Köyün içinde gezerken kapuzbaşı mahallesi sakinlerine ait pansiyonlar ve restoranlar bizi karşıladı.Açıkcası bazı eleştirilerim olsa da köy halkını kıskandım her gün bu mükemmel manzara ile güne uyanmak ne güzel olurdu acaba??

3: Takım Şelaleleri

Ve sonunda Aladağlar Milli Parkı diye bi yazı okudum. Kapuzbaşı buranın içindeymiş.
Bu milli parkın içine girdik ve aman Allahım bide ne göreyim resmen dağı yarmış içinden sular fışkırıyor. Böyle bir güzellik daha önce hiç görmemiştim. Kapuz Başı şelalesinin aktığı yerin rakımı ise 700 m dir. Aladağ'ın zirvesinde bulunan kar ve buzullardan beslenmekte ve ziyaretçilerini yazın sıcaklığında buz gibi çağılayan sularının serinliği ile karşılamaktadır. Resim çekmek için suyun yanına daha çok yaklaştık ancak o kadar şiddetli akıyordu ki ıslandık :) Takım şelalelerin en büyüğüne ulaşmak oldukça sıkıntı... Ayakkabınıza ve düşmeyeceğinize inanıyorsanız bu seyrine doyum olmayan şelaleyi görebilirsiniz. Bu şelale yamacında piknik yapanları görünce kıskandım :) 

4: Elif Şelalesi

Otobüs ileriye gittikçe heyecanım artıyordu. Meşhur Elif Şelalesini görmek için can atıyordum. Şelale eşsiz bir görsel güzellik sunarak karşımıza çıktı. Baharın etkisi ile dahada güzelleşen su rengi huzura ve sessizliğe davet ediyordu. 70 m yükseklikten ve 7 ayrı noktadan dökülen Aladağ ve Aksu Çayları, muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Debinin çok yüksek olması nedeniyle, su zerrecikleri çok geniş bir alana yayılıyor ve yaz aylarında eşsiz bir serinlik duygusu yaratıyor. Şelalenin hemen yanı başında bulunan ahşap su değirmeni ayrı bir hava katıyordu. Resim çekmek için yaklaştık üstlere çıktık ama keşke daha çok vaktimiz olsaydı gerçekten seyre doyum olmuyordu... 

4: Küçük Şelale

Kapuzbaşı bölümünün küçük şelalesi olarak geçen yere büfe bölümünden 1 km uzunluğunda bir yol yürüyerek varılıyor.  Şelaleye ince küçük bir köprü vasıtasıyla çıkılıyor. Ancak bu şelaleye çıkmak için uzun kaygan kayalık yollara katlanmak gerek :( Ayrıca daha yakından göreceğim derseniz resimde gördüğünüz gibi dip kamelyalarda oturabilirsiniz. Ancak biz Küçük Şelalenin aşağısındaki yerde çay içtik altımızda ırmak akarken çay yudumlamak çok güzel bir histi. 

6: Sultan Sazlığı (Kuş cenneti)

Burayı gezmek için yarım saatimiz kalmıştı :( 2 km uzunluğunda bir tahta köprü yanlarında geniş bir göl, buğday tarlaları, kuş türleri ve kurbağa sesleri... Tüm bu doğa harikaları için yalnızca yarım saatimiz vardı. Hızlı adımlarla köprüyü geçerken sizler için resim çekiyordum.Alandaki doğal bitki türünün 428 olduğu ve 301 kuş türü olduğu bilinmektedir. Sultan sazlığı birden fazla ekosistemin bir arada bulunması ise bu alandaki biyolojik çeşitliliğin zenginleşmesindeki en önemli faktörlerden birisini oluşturmaktadır. Sultan sazlığı’ndaki kuşları bulundukları döneme göre Yerli, Yaz Göçmeni, Kış Göçmeni, Geçit ve Düzensiz olmak üzere 5 ana grup altında toplamak mümkündür. Sanırım biz göçebe döneme denk geldik çünkü güneşin batışınında vermiş olduğu hüzünle pek kuş türü göremedik :( Köprünün sonuna ulaştığımızda büyük mavi bir göl bizi karşıladı. Herşey mükemmeldi.